“Dişim İçin Hangisi Doğru? Cevap Neden Bu Kadar Değişiyor?”

Bir hasta düşünün… Aynı diş için üç farklı diş hekimine gidiyor ve üçü de farklı şey söylüyor. Biri “Bu diş çekilmeli,” diğeri “Kanal tedavisiyle kurtarabiliriz,” öteki “Bir süre takip edelim, gerekirse müdahale ederiz” diyor. E peki hasta ne yapmalı?

İtiraf edelim: Biz diş hekimleri arasında fikir ayrılıkları bazen hasta kadar bizi de yoruyor. Ama bu farklar nasıl ortaya çıkıyor.

1. Eğitim Farklılığı: Herkes Aynı Kitaptan Okumuyor

Tıp ve diş hekimliği gibi hızla gelişen alanlarda mezun olduğunuz yıl bile büyük bir fark yaratıyor. Kimimiz konservatif yaklaşımlarla eğitildi, kimimiz implantı ilk seçenek olarak gören yeni nesil bir sistemle. Üstelik her hekimin güncel bilimsel yayınlara erişimi, bunları takip etme motivasyonu ve zamanı farklı. Birimiz haftada bir makale okur, diğerimiz yılda bir kursa katılır. Bu da haliyle görüşleri etkiliyor.

2. Malzeme ve Teknoloji: Jet Hızında Gelişim, Farklı Tepkiler

Yeni malzemeler, tarayıcılar, yapay zeka destekli planlama sistemleri… Hepsi hızla kliniğimize giriyor. Ama herkes bu yenilikleri aynı hızda içselleştiremiyor. Kimisi dijital diş hekimliğine bayılıyor, kimisi hâlâ ölçü kaşığını elinden bırakmıyor. Kimi yapay zekanın tedavi planlamasında devrim yaratacağını söylüyor, kimi “Ben hastanın yüzüne bakarak karar veririm” diyor.

3. Teorik Bilgi Bolluğu: Bilgi Var, Peki Hangisi ‘Doğru’?

Örneğin bir diş çekilecek mi? Çekildikten sonra ne zaman implant yapılmalı? Aynı konuda beş ayrı makale, beş farklı görüş sunabilir. Literatürdeki çeşitlilik güzel ama kafa karıştırıcı. Günün sonunda “doğru”yu bulmak için sadece bilgiye değil, klinik tecrübeye, vaka bazlı değerlendirmeye ve hastaya özel yaklaşmaya ihtiyaç var.

4. Yapay Zeka Geliyor: Ortak Dil Mümkün mü?

Yapay zekâ, diş hekimliğine doğru büyük adımlarla ilerliyor. Klinik karar destek sistemleri, dijital planlamalar, çok kısa zamanda teşhisler… Belki de yakın gelecekte bu ayrılıkları azaltacak olan şey, bizimle birlikte düşünen bir sistemin varlığı olacak. Ancak unutmamalı ki teknoloji destekler, ama nihai kararı yine hekim verir. Ve her hasta, bambaşka bir dünyadır.

Peki Biz Ne Yapmalıyız?

Bir diş hekimi olarak önerim şu: Farklı görüşlerden korkmayın. Aksine, bu çeşitlilik bilginin ve deneyimin bir göstergesi. Ama güveneceğiniz hekimin günceli takip ettiğinden, sizi dinlediğinden ve kararlarını size özel verdiğinden emin olun. Sadece “en yeni” ya da “en eski” değil, sizin için en uygun olanı seçin.

Çünkü bazen en doğru karar; bir soruyu “Neden böyle?” diye soran hekimden çıkar.

Bilgi çok, görüş çok, teknoloji sonsuz… Ama doğru karar, hâlâ sizi anlayan bir hekimle, size özel planlanan bir tedavide saklı. Yapay zekâdan dijital taramalara kadar her şey işimizi kolaylaştırıyor ama asıl farkı yaratan hâlâ insan dokunuşu. Yani sizi dinleyen, anlatan, birlikte karar veren bir hekim…

Çünkü en sağlıklı gülüşler; güvenle, bilgiyle verilen kararlarla başlar.